21 Şubat 2012 Salı

Kalbime öküz oturmuşta farkında değilim.

14 Şubat sevgililer günü vesilesi ile Orhanla buluştuk.Ama yani ne alaka ki? Biz kankayız sonuçta?
Sevgililer gününde buluşuyoruz yani.İşte kapitalist sisteme karşıyız ayaklarındayım.Oo yalnızlık güzel Orhan o yeee falan yapıyorum.
Neyse o öyle değil işte o öyle değil.
Oturduk çay falan içtik Bakırköy'de.Sonra lokale gidecektik gittik baktık kapalıydı.Lokalin çıkışında ki bankta oturduk.
Ama böyle çok güzel bir yer hani otur orada akşama kadar canın zerre sıkılmaz öyle bir yer.
Arkandan tren geçiyor vs sonra onu anlatırım.
İşte biz oturduk her zaman ki gibi müzik dinliyoruz hava da soğuk malumiyetinde.Orhan sarıldı ee ben de sarıldım."Ay burnun mu üşümüş senin" diye bi giriş yapıp burnumu öptü.Tabi içimden "aiiyyaiyyyahuoooo riva riva oooo" derken dış sesim "Hı evet üşüdüm ya." oldu.Elimide tuttu.Ana dedim kalk evlenelim hadi nolur ben bugünü bekliyorum nolur nolur.Tabi ki demedim.Müzik böyle hafiften romantikli romantikli gelirken bizim dudaklarımızın yakınlaşmasıyla orantılı oldu.Kıpırdıyamıyorum bile bildiğin buz kesildim.Hani hafif oynasam öpmüş olacağım.İlk ben öpen taraf olmak istemiyorum.Yani zaten hareket etsem yanlış anlayacak.Eeeh yeter be sikerim böyle aşkın ızdırabını deyip dudağının minnacık kenarından öptüm.
Sonra böyle bir şey oldu o sırada.Hadi dans edelim dedim.
Kalktık banktan.Tabi Orhanın boyu benim boyumu döverde geçer ezer de geçer.Ama sanki ayaklarımın altında cennetten çiçekler var onları ezecekmişim gibi parmaklarımın ucundayım.Öyle bir mutluluk öyle bi huzur.
Çalan şarkı benim o deliler gibi dinleyip onu düşündüğüm "Pinhani-Gözler Anlatır." Sonra dedi ki.

-Sen de sıkılacaksın benden gideceksin.
+Yaklaşık 15 dakikadır parmaklarımın ucunda duruyorum ve inan bir saniye sıkılmadım.Gitmem bir yere ben.


Hopşakgümpathop.


Dudağıma yapıştı.Yani bunun tarifini kendime yapmaya çok çalıştım ama bunun tarifi yok.Daha önce sanki dudaklarımı kimse öpmemiş gibi,sanki daha önce kimse bana öyle bakmamış gibi.
Özür diledi kaldım öyle ne yaptım ben ya moduna girdi korktum.
"Orhan senden çok hoşlanıyorum uzun zamandır öyle"dedim."Ah ben de ben de ya sen varya sen iyi ki varsın" dedi sarıldı.

Sanki ilk defa ilk defa böyle duygular besliyorum.
Nasıl seviyorum belli değil nasıl özlüyorum belli değil.Yani o kadar tuhaf ki.Sanki bu zamana kadar farklı yerlerde biz birbirimizi beklemişiz.Sanki ben bu zamana kadar onun bana sarılmasını beklemişim gibi.
Sonuç olarak sevgiliyiz.Hani sevgili kelimesi az belki de.

14 Şubat bize öyle bir geldi ki çok güzel geldi.
Yaşadığım en güzel günleri bana unutturdu.En güzel günüm bu diyebiliyorum.Evet en güzel günüm buydu.
Tanrım sana çok teşekkür ederim.
Gerçekten sana çok teşekkür ederim.

14 Şubattan beri her gün birlikteyiz.Her gün okul çıkışıma geliyor ya da ne bileyim bize geliyor.
Sanki evliydik hafızamızı kaybettik ve tekrardan hafızamız o donmuş kalbimizi eriterek geldi yerine.
Sanki uzun yıllardır dokunuyorum tenine öyle tanıdık öyle aşinayim.

Bak Orhan!
Çok ciddi söylüyorum.
Gitmeyeceksin.
Gitme-yeceksin!
Anlıyor musun beni?
Ben bunu ona söyleyince bana diyor ki "ulan ben seni bırakabilirmiyim öküz."
Böyle de açık sözlü.
Böyle de öküz kendisi.

Eğer gidersen bu sefer kaldıramam bunu çok iyi biliyorum.
Bunu anlıyorum.
Seni hissediyorum sevgilim.

1 yorum:

  1. vay dedim okurken allah tamamına erdırsın hayırlısı olsun inşallah:)))

    YanıtlaSil