27 Şubat 2012 Pazartesi

Böyle birini bulduğunuzda tutun,saklayın,evlenin.

O:Ben hayatımda hiç kimseyi o banktaki şirine gibi öpmedim öpemedim öpemem de ben hayatımda birini öperken hiç o kadar heyecanlanmadım beni tanıyosun içimi biliyosun dışımı biliyosun sence ben heyecanlanacak birisi miyim ya da o kadar titreyecek,hayatımın hiçbir karesi o kadar anlam yüklü değildi o kadar özel değildi.
hayatımda hiç kimse senın kadar buyuk bi yer kaplamadı sevdiceğim,hiçkimseyle oturup rakı içmedim ben yada hiçbirisinin karşısına geçip hayatımda geçen her boku anlatmadım hiç kimseye bu kadar uzakken bi o kadarda
yakın olmadım hiç kimsenin yanında senın yanında oldugum gibi rahat olamadım rahat davranamadım
hiç kimseye sabah evine gidip saçma sapan da olsa,şarkılar yazmadım hiç kimse beni senin kadar düşünmedi
hiçkimse senın tuttugun gibi tutmadı bu koca elleri ve biliyorum ki hiçkimse sevmedi senin sevdiğin gibi içten
samimi bi şekilde hiç kimseyle gerçek anlamda oturup saatlerce kahkaha atmadım ben tebessüm ettim
sen herbişeyimsin lan hiç kimse değilsin işte.

Ne denir ki sana sevgilim?
Bu arada yatağıma getirdiğin taze sıkılmış portakal suyu ve beyazlı güller pek hoştu.
Hala aklıma geldikçe sırıtıyorum şapşal.




Kokun pek güzelliymiş fıstık.

Birlikte koskoca 1 hafta geçirdik ve o kadar güzeldi ki tıpkı karı koca gibiydik.
Daha önce nerdeydin sen çocuk?1 aydır görüşmediğimiz hiç bir gün yok.
Yalnızca bugün görüşemedik ve o kadar özledim ki.
Bu duygu öyle tuhaf bir şey ki tarifi yok.
Düşün düşün düşün.
Düşünmekten başka bir yol yok.
Sen ne yani benim miydin?
Benim misin?
Ah ele avuca sığmaz şimdi duygular.
Beynimde milyonlarca şarkının melodisi çalarken,her birinin yazarını anlıyorum.
Öyle bir duygu ki bu ah evet sevgilim sanırım yazmayı beceremiyorum.
En iyisi ben bakayım sen de izle.
Dinlemekten daha iyi gelir.

Sonra oturduğumuz o bankta milyonlarca kez daha sarıl bana.
Turuncu koltukta otururken sen resmini çizeyim beynime tekrar tekrar. 
O çok severek dinlediğimiz şarkının sözlerini söyle kulağıma.
Ah küçük sevgilin çok özlüyor seni geçen her saniye. 
Küçük sevgilin herkesi her bir şeyi karşısına alarak tekrar tekrar bıkmayarak yalnızca seni seviyor.
O yüzden şimdi senin kokunu istiyorum.
Sadece kokunu.
Boynunun en sevdiğim kıvrımda ki kokunu
.
Sevgilim hazretleri seni özlemeye dayanamıyorum bak.

21 Şubat 2012 Salı

Kalbime öküz oturmuşta farkında değilim.

14 Şubat sevgililer günü vesilesi ile Orhanla buluştuk.Ama yani ne alaka ki? Biz kankayız sonuçta?
Sevgililer gününde buluşuyoruz yani.İşte kapitalist sisteme karşıyız ayaklarındayım.Oo yalnızlık güzel Orhan o yeee falan yapıyorum.
Neyse o öyle değil işte o öyle değil.
Oturduk çay falan içtik Bakırköy'de.Sonra lokale gidecektik gittik baktık kapalıydı.Lokalin çıkışında ki bankta oturduk.
Ama böyle çok güzel bir yer hani otur orada akşama kadar canın zerre sıkılmaz öyle bir yer.
Arkandan tren geçiyor vs sonra onu anlatırım.
İşte biz oturduk her zaman ki gibi müzik dinliyoruz hava da soğuk malumiyetinde.Orhan sarıldı ee ben de sarıldım."Ay burnun mu üşümüş senin" diye bi giriş yapıp burnumu öptü.Tabi içimden "aiiyyaiyyyahuoooo riva riva oooo" derken dış sesim "Hı evet üşüdüm ya." oldu.Elimide tuttu.Ana dedim kalk evlenelim hadi nolur ben bugünü bekliyorum nolur nolur.Tabi ki demedim.Müzik böyle hafiften romantikli romantikli gelirken bizim dudaklarımızın yakınlaşmasıyla orantılı oldu.Kıpırdıyamıyorum bile bildiğin buz kesildim.Hani hafif oynasam öpmüş olacağım.İlk ben öpen taraf olmak istemiyorum.Yani zaten hareket etsem yanlış anlayacak.Eeeh yeter be sikerim böyle aşkın ızdırabını deyip dudağının minnacık kenarından öptüm.
Sonra böyle bir şey oldu o sırada.Hadi dans edelim dedim.
Kalktık banktan.Tabi Orhanın boyu benim boyumu döverde geçer ezer de geçer.Ama sanki ayaklarımın altında cennetten çiçekler var onları ezecekmişim gibi parmaklarımın ucundayım.Öyle bir mutluluk öyle bi huzur.
Çalan şarkı benim o deliler gibi dinleyip onu düşündüğüm "Pinhani-Gözler Anlatır." Sonra dedi ki.

-Sen de sıkılacaksın benden gideceksin.
+Yaklaşık 15 dakikadır parmaklarımın ucunda duruyorum ve inan bir saniye sıkılmadım.Gitmem bir yere ben.


Hopşakgümpathop.


Dudağıma yapıştı.Yani bunun tarifini kendime yapmaya çok çalıştım ama bunun tarifi yok.Daha önce sanki dudaklarımı kimse öpmemiş gibi,sanki daha önce kimse bana öyle bakmamış gibi.
Özür diledi kaldım öyle ne yaptım ben ya moduna girdi korktum.
"Orhan senden çok hoşlanıyorum uzun zamandır öyle"dedim."Ah ben de ben de ya sen varya sen iyi ki varsın" dedi sarıldı.

Sanki ilk defa ilk defa böyle duygular besliyorum.
Nasıl seviyorum belli değil nasıl özlüyorum belli değil.Yani o kadar tuhaf ki.Sanki bu zamana kadar farklı yerlerde biz birbirimizi beklemişiz.Sanki ben bu zamana kadar onun bana sarılmasını beklemişim gibi.
Sonuç olarak sevgiliyiz.Hani sevgili kelimesi az belki de.

14 Şubat bize öyle bir geldi ki çok güzel geldi.
Yaşadığım en güzel günleri bana unutturdu.En güzel günüm bu diyebiliyorum.Evet en güzel günüm buydu.
Tanrım sana çok teşekkür ederim.
Gerçekten sana çok teşekkür ederim.

14 Şubattan beri her gün birlikteyiz.Her gün okul çıkışıma geliyor ya da ne bileyim bize geliyor.
Sanki evliydik hafızamızı kaybettik ve tekrardan hafızamız o donmuş kalbimizi eriterek geldi yerine.
Sanki uzun yıllardır dokunuyorum tenine öyle tanıdık öyle aşinayim.

Bak Orhan!
Çok ciddi söylüyorum.
Gitmeyeceksin.
Gitme-yeceksin!
Anlıyor musun beni?
Ben bunu ona söyleyince bana diyor ki "ulan ben seni bırakabilirmiyim öküz."
Böyle de açık sözlü.
Böyle de öküz kendisi.

Eğer gidersen bu sefer kaldıramam bunu çok iyi biliyorum.
Bunu anlıyorum.
Seni hissediyorum sevgilim.

9 Şubat 2012 Perşembe

SİKERİM ELALEMİ BEN SENİ İSTİYORUM.

Orhanla baya gelişme kaydettik.Yani ne bileyim karı-koca takliti yapıyoruz kol kola giriyoruz.Yolculuk yaparken omzuna yatıyorum.
Fakat Mehmet herşeyi boka sardırıyor.Kıskanıyo ve bunun artık Orhan da farkında.Onun yanında rahat olamıyoruz.Abi neden böyle ya?
Ya abi nerden çıktı bu Orhan?
Hiç hesapta yoktu yani.
Ya ben bildiğin onu düşünüyorum ya.Her bokta onu düşünüyorum.
Ne yemek yiyeceksin sorusuna bile Orhan diyeceğim nerdeyse.
ÇEVREMDE Kİ KİMSEYE ANLATAMIYORUM.
BEYNİMİN İÇİ KEMİRİYOR DÜŞÜNCELER.

Geçen gün fotoğraf çekimi yapacaktık.Orhan'la Aslı'yı çekecektim işte.Böyle bi samimi pozlar falan verdiler.
Abi sanat tamam sanat yani ama karşımda sevdiğim çocuğu başka bi kızla öpüşme mesafesinde görmek öyle koyuyor ki!Sonra bir de o fotoğrafları düzenlemek vs.
Orhanla şakasınada olsa aşk meşk konularında konuşuyoruz.
Aslıyla arasında asla bir şey olmaz eminim.
Ama benimle de olmayacak.Çünkü imkansızlık gibi saçma bir şeye tutunmuş gidiyoruz.
Bana dedi ki ciddi ciddi "ben aşkımdan ölsem de patlasamda çatlasam da söyleyemem."
Abi ben de söyleyemem ki.
Ben bir de çok gerizekalıyım.
Bugün Aslı sevgilisiyle tartışmıştı yanına gittim işte Mehmet'le Orhan'da oradaydı.Orhan elini ısıtıyordu Aslı'nın kız resmen buz kesmişti.Sonra beni eve bıraktılar.Orhan mesaj çekti "napıyosun ne ediyosun" diye."Hiç" dedim.
"Kıskandın mı Aslı'nın elini tutunca" dedi.Yaaaaa ben o kadar salağım ki abiiiii. "Yoo ne kıskancam be siz benim KARDEŞİMSİNİZ" dedim.
"Tamam kardeşim" dedi.
-KARDEŞ NE AMINA KOYAYIM YA.BABAN ANAMI MI SİKMİŞ KARDEŞİNİM BEN SENİN?
LAN SENDEN BANA KARDEŞ OLUR MU YA.BEN NASIL ÖYLE BİR GAFLETTE BULUNDUM.HAYIR YANİ AĞIRDAN MI SATMIŞ OLDUM GERİZEKALI MISIN KIZIM SEN?
YA BEN SENİ SEVİYORUM ABİ.
SİKERİM ELALEMİN DERDİNİ.

5 Şubat 2012 Pazar

Rüyanda görsen inanma.

Kendime inanamıyorum yani nasıl böyle bir şey olur inanamıyorum.
Ama Orhan'ın yaptığı her hareket her tavır o kadar çok hoşuma gidiyor ki.Yani anlatamam.
yani böyle bilmiyorum.
Neredeyse görüşmediğimiz gün yok gibi zaten.Ee bi hayli samimi olduk.Fakat kardeş ayağına takılıyoruz.
Yani bilmiyorum onu kardeşim gibi görmediğim kesin.
Bi buluşma vardı toplu arkadaşlarla.Orhan çıkışta beni almaya gelecekti Taksim'e çok içme falan dedi.İyi tamam dedim.Sonra bi baktım mesaj attı geliyorum diye.Halbuki daha erkendi yani iş çıkış saati değildi.Çok sevindim yani neden sevindiğimi bilemedim.Sonra geldi "taş gibi olmuşsun"dedi."Ya siktir git be bana mı yavşıyon"dedim.Heee falan dedi öyle taşşağa sardık.Zaten varya huyum kurusun gerizekalının önde gideniyim.Neden yani taşşağa sardım ki hemen.
Sonra arkadaşların yanına gittik işte.Ben içmeye başladım o antibiyotik kullanıyo diye içmedi.Zaten içmediği iyi olmuş beni anca toparladı çocuk.
Ya amına koyim ölüyordum resmen.Hani sen hayvan mısın derler adama neden o kadar içtin derler yani,biliyorum derler.
Benim devamlı kullandığım narkolepsi haplarım var.Onlarla birlikte alkol almam yasak ama ben salak kafam unutmuşum hap içtiğimi.
Kalbim sıkıştı ölüyorum sanki dedim.Kustum sonra rezillikti! Orhan sildi üzerimi başımı sonra sarıldı bana.
"İğrencim yeaaaaaa,rezil oldum yeaaaaa" diye bağırırken bile "ya saçmalama" diye teselli etti beni.
Sonra otobüse bindik ben biraz ayılmıştım.Biz Orhan'la alışkanlık haline getirdik yolda müzik dinlemeyi.Mesela o ayakta oluyor ben oturuyorum yine de aynı kulaklıkta dinliyoruz.Sanırım ona yakın olabilmem için böyle bi yol keşfettim.Ama bu sefer yan yana oturduk.Kafamı göğsüne yasladım.
Pinhani-Gözler Anlatır vardı playlistinde onu açtım.Zaten yavaş yavaş hoşlanıyordum böyle alkolün etkisiyle hafif yavşadım gibi oldu ama yok olmadı ya cidden hatırlıyorum onu yok yavşamadım.İnsan gibi kafamı omzuna yasladım.Oda kafasını kafama yasladı her zamanki gibi.Sonra indik Mehmet'le buluştuk.Yine trip atmasın diye yalan söyledik Mehmet'e.Beni eve bıraktılar.Ama aklımda hala aynı şarkının tınısı vardı.
İçimden geçen,senin içinden geçer mi?
Nasıl saklarım seni ne çok sevdiğimi.

Yani şimdi Orhancığım nasıl saklarım?
Hani "seviyorsan git konuş bence" muhabbetini hiç anlamazdım.Yani seviyorsa gitsin söylesin abi ne olacak ki en fazla tersler olur biter diyordum.
Ama o öyle değilmiş işte lan cidden değilmiş.Hani onu hiç bir türlü kaybetmeyi göze alamam.
Bu olaydan bir gün önce ben onu doktora götürdüm.Doktordan çıkışta ilaçlarını aldık,şurubunun tadı kötü morali yerine gelsin diye Dalida-Love in Portofino açtım ve parkta dans ettik.
Gelen geçen bize baktı tuhaf tuhaf güldük öyle yalnızca.
Eli elime değince ayaklarım tutmadı sanki ne bileyim çok farklı bi histi.Sonra kendi kendime salak mısın kızım sen noluyo böyle yani salak mısın dedim.
Ama yani Orhancığım;Barış Manço amcamızın şarkısında dediği gibi "sanki bana gönlün var gibi gibi."
Hayır yani bilmiyorum abi çok zor bi durummuş bu ya.
İnsan et gayri Orhan.


Tanrım lütfen bu seferde yanılmak istemiyorum!
Doğru kişi o değil mi?
Yani bu sefer yanılmak istemiyorum.
Çok erken biliyorum fakat seviyorum tanrım sanırım cidden seviyorum!
Bildiğin seviyorum galiba.
Utanıyorum!

Al buda şarkı;
http://fizy.com/#s/3wkml6

Hayatım şuan Büyük Ev Ablukada parçaları gibi karmakarışık.

Uzun zamandır görüşmediğim arkadaşlarımla görüşüp huzur buluyorum.
Çok saçma sebeblerden dolayı kardeşim gibi gördüğüm en zor zamanımda yanında olan Mehmet ama ben ona kocagöbek derim,görüşmemeye başlamıştım.
Şimdi eskisinden daha iyiyiz.Ha bir de promosyon olarak Orhan var yanımızda.O da Mehmet'in en yakın arkadaşı,haliyle zamanla benimde öyle oldu.Zaten evlerimizin arası 5er dakika çok yakınız birbirimize.
Karne günü Mehmet ben Orhan gittik.Dönüşte Kadıköy'e kadar  onlar bıraktı beni.Çok iyi çocuklar gerçekten böyle bi farklılar.Orhan sınıfımdan bi kızı beğendi konuşmaya başladılar falan falan.
İşte ben Kocaeli'nden dönünce amcamlara gittim.O kızın hafıza kartı ben de kalmış.Orhan geldi aldı kıza götürdü.İlk defa tek buluştuk yağmur yağıyordu büfe gibi bir yerde oturup muhabbet ettik.Orhan kız olsa yemin ederim bize yuh derlerdi siz nasıl bu kadar benziyorsunuz.Tabi karakter olarak.Bunca zaman yaşamışlıklarımız bile aynı yani.
Mehmet,Orhan'a göre daha ağırbaşlı.Orhan yanımdayken o ağzım hiç kapanmıyor sürekli güldürüyor beni.
İlk okul arkadaşımın doğum günü dolayısıyla onlara gittim kalmaya ertesi gün cafede doğum günü cvardı.Orhanıda çağırdım işi varmış gelemedi.Sonra akşam saat 9 gibi mesajlaşıyorduk biz hala cafedeydik.Geleyim mi dedi.Gel dedim kalktı 2 saatlik yolu geldi sonra sen de gel benimle birlikte diye ısrar etti yok falan dedim ama onuda tek göndermek istemiyordum sonuçta aynı yerde oturuyoruz.Doğum günü bitti.Doğum günü olan arkadaşımın mahallesinde kar savaşı yaptık.Orhan seni de götüreyim diye çok ısrıar edince tamam dedim.Eşyalarımı aldım bakkala uğradı sigara almak için minibüse bindik cebinden çikolata çıkardı.O sırada da canım öyle istiyordu ki beraber yedik.
Sonra Altunizade'de indik yerler hep kar daha kimse basmamış saat gecenin 12si falan.Gel yere yatıp fotoğraf çekilelim dedi.Normalde bu tarz teklifleri hep ben yaparım arkadaşlarım yok falan der.Orhan böyle deyince oha deyip hemen yattım yere çekildik öyle.
Metrobüse yürürken "Bu hayatta öğrenmemiz gereken şeylerden birini daha öğrendik,kimseyi tanımadan ön yargılı davranmayacaksın senin böyle biri olduğun  veya seninle böyle olabileceğim hiç aklıma gelmezdi "dedi. Çok şaşırdım çünkü ben de aynı şeyi düşünüyordum içimden.
Orhanla böyle olacağım hiç aklıma gelmezdi.Ya da onun böyle eğlenceli olabileceği.Metrobüse bindik müzik dinleyelim dedi.Duman'dan "Sor bana pişman mıyım" şarkısını açtı.Kafamı omzuna yasladım.
İnerken kulaklık kulağımızdan çıkmasın diye bitişik yürüdük.Bağırarak şarkı söyledik.İlk defa arkadaşım dediğim bir erkekle böyle eğlendim.Daha doğrusu ilk defa bi erkekle böyle eğlendim.
Minibüste horoz dövüşü yaptık parmaklarımızın fotoğrafını çektik.Bağıra bağırada güldük.Normal de bu tarz durumlarda "sessiz olalım tamam" durumları olur ama bizde hiç olmadı.İçimizden nasıl geliyorsa öyle davrandık.
İndik Mehmet'i çok özlediğim için onu görmeye gittik.Sonra Mehmet ablama gidelim kalmaya dedi.
Ablasına gittik.Orhan eve gitti.Mesaj attım sen de gel diye çıktı geldi.Sabah işe gidecekti sen uyandırırsın artık dedi.Sabahın 5ine kadar muhabbet ettik.Her defasında güldürdü beni piç.
Karşı koltuğumda Mehmet'le Orhan yattı.At yarışı açtım numara seçip onları izledik.
Orhan'la kar savaşı yaptığımızdan ve onun yanıma geldiğinden Mehmet'in haberi yoktu.Söyleseydik trip atardı onu çağırmadığımız için.İlk sırrımız oldu Orhanla.
Orhan hasta oldu gece.Sonra uyudu.Biz de uyuduk.Sabah işe kaldırdım.Kapıya kadar yolculadım.Giderken yanağımdan öptü iki tanecik.Giderken şakayla karışık kapıyı kapatırken.

-Hayırlı işler evimizin direği çok para kazan gel.
+Geleceğim yavrularımıza iyi bak.

Kapıyı kapattığımda yatağıma tekrar yatarken suratımdaki o tebessüm o kadar şapşaldı ki.Kızım salak mısın yat uyu dedim.
Yattım,dönüp durdum sonunda uyumayı başardım.Kalkınca Mehmet'in annesine gittik ailecek kahvaltı yaptık.Sonra eve geldim.

Tuhaf ama pek hoş geçti günlerim.

29.ocak.2012 tarihli aslında.

2 Şubat 2012 Perşembe

Notlarımdan.

En kötüsüde ne biliyor musun? Kimsenin sana inanmaması.
Çünkü o kadar çok saçma yere üzülmüşsün ki şimdi gerçeğe inanmıyor kimseye.
Saat 06:33 ben şimdi uyuyacağım günlerdir çok uykusuzum.Yatar yatmaz kabuslar görüyorum.
Dün birinin eli boğazımdaydı ve bu rüya gibi değildi.Aynı şeyi tekrardan yaşamak istemiyorum.Korkuyorum,korku iliklerime kadar işliyor.Sesimi
daha ne kadar çıkarmayacağım bilmiyorum.
Ama ben hala susuyorum.
Anlatsam inanmayacaklar.Saçma sapan önerilerle gelecekler,istemiyorum! Sussunlar daha iyi.Yorumda yapmasınlar,yalnızca sussunlar ve yanımda olsunlar bu
şimdilik yeterli sanırım.
Şimdi içimdeki yine o garip ürpetiyle yatağın içine giriyorum.
Uyumak,gözlerimi kapatır kapatmaz kendimi alice harikalar diyarının içinde görmek istiyorum.
Yakşamlar.
07.01.2012
Cumayı cumartesiye bağlayan sabah.

Sorun bakalım niye döndüm?

Uzun süredir aktif kullanmıyordum blogu.Yazmak değilde okumaya sarmıştım.Sonra okuduğumdan bir şey anlamamaya başladım.Ha yazıyordum ama daha çok deftere sonra word'e falan.
En sonunda dedim ki adam akıllı yazmaya başlayayım ben.
Mutlaka yanmıştır canım,muhtemelen aşık olmuşsumdur yine değişen bir şey yok.
Farketmeden 10 sayfa okumuşum en son kendime geldiğimde kitabın kahramanlarını bile karıştırdım ne oluyor böyle diyerek kapadım kitabı.
Blog'a bakayım dedim.Okuduğumdan anlamıyorsam eğer okumam.
Yazar yazar silerim.Gider gider gelirim,sevip sevip biterim.

Fotografium fırsatı pek hoşmuş.

Fotografium Canon 600D profesyonel fotoğraf makinesi hediye ediyor! Yarışmaya katılarakCanon 600D Manfrotto tripod ve Kata sırt çantası kazanma şansı yakalayın! http://blog.fotografium.com/fotografium-canon-600d-hediye-ediyor/ sayfasını ziyaret ederek yarışma hakkında diğer bilgilere ulaşabilirsiniz.