5 Şubat 2012 Pazar

Rüyanda görsen inanma.

Kendime inanamıyorum yani nasıl böyle bir şey olur inanamıyorum.
Ama Orhan'ın yaptığı her hareket her tavır o kadar çok hoşuma gidiyor ki.Yani anlatamam.
yani böyle bilmiyorum.
Neredeyse görüşmediğimiz gün yok gibi zaten.Ee bi hayli samimi olduk.Fakat kardeş ayağına takılıyoruz.
Yani bilmiyorum onu kardeşim gibi görmediğim kesin.
Bi buluşma vardı toplu arkadaşlarla.Orhan çıkışta beni almaya gelecekti Taksim'e çok içme falan dedi.İyi tamam dedim.Sonra bi baktım mesaj attı geliyorum diye.Halbuki daha erkendi yani iş çıkış saati değildi.Çok sevindim yani neden sevindiğimi bilemedim.Sonra geldi "taş gibi olmuşsun"dedi."Ya siktir git be bana mı yavşıyon"dedim.Heee falan dedi öyle taşşağa sardık.Zaten varya huyum kurusun gerizekalının önde gideniyim.Neden yani taşşağa sardım ki hemen.
Sonra arkadaşların yanına gittik işte.Ben içmeye başladım o antibiyotik kullanıyo diye içmedi.Zaten içmediği iyi olmuş beni anca toparladı çocuk.
Ya amına koyim ölüyordum resmen.Hani sen hayvan mısın derler adama neden o kadar içtin derler yani,biliyorum derler.
Benim devamlı kullandığım narkolepsi haplarım var.Onlarla birlikte alkol almam yasak ama ben salak kafam unutmuşum hap içtiğimi.
Kalbim sıkıştı ölüyorum sanki dedim.Kustum sonra rezillikti! Orhan sildi üzerimi başımı sonra sarıldı bana.
"İğrencim yeaaaaaa,rezil oldum yeaaaaa" diye bağırırken bile "ya saçmalama" diye teselli etti beni.
Sonra otobüse bindik ben biraz ayılmıştım.Biz Orhan'la alışkanlık haline getirdik yolda müzik dinlemeyi.Mesela o ayakta oluyor ben oturuyorum yine de aynı kulaklıkta dinliyoruz.Sanırım ona yakın olabilmem için böyle bi yol keşfettim.Ama bu sefer yan yana oturduk.Kafamı göğsüne yasladım.
Pinhani-Gözler Anlatır vardı playlistinde onu açtım.Zaten yavaş yavaş hoşlanıyordum böyle alkolün etkisiyle hafif yavşadım gibi oldu ama yok olmadı ya cidden hatırlıyorum onu yok yavşamadım.İnsan gibi kafamı omzuna yasladım.Oda kafasını kafama yasladı her zamanki gibi.Sonra indik Mehmet'le buluştuk.Yine trip atmasın diye yalan söyledik Mehmet'e.Beni eve bıraktılar.Ama aklımda hala aynı şarkının tınısı vardı.
İçimden geçen,senin içinden geçer mi?
Nasıl saklarım seni ne çok sevdiğimi.

Yani şimdi Orhancığım nasıl saklarım?
Hani "seviyorsan git konuş bence" muhabbetini hiç anlamazdım.Yani seviyorsa gitsin söylesin abi ne olacak ki en fazla tersler olur biter diyordum.
Ama o öyle değilmiş işte lan cidden değilmiş.Hani onu hiç bir türlü kaybetmeyi göze alamam.
Bu olaydan bir gün önce ben onu doktora götürdüm.Doktordan çıkışta ilaçlarını aldık,şurubunun tadı kötü morali yerine gelsin diye Dalida-Love in Portofino açtım ve parkta dans ettik.
Gelen geçen bize baktı tuhaf tuhaf güldük öyle yalnızca.
Eli elime değince ayaklarım tutmadı sanki ne bileyim çok farklı bi histi.Sonra kendi kendime salak mısın kızım sen noluyo böyle yani salak mısın dedim.
Ama yani Orhancığım;Barış Manço amcamızın şarkısında dediği gibi "sanki bana gönlün var gibi gibi."
Hayır yani bilmiyorum abi çok zor bi durummuş bu ya.
İnsan et gayri Orhan.


Tanrım lütfen bu seferde yanılmak istemiyorum!
Doğru kişi o değil mi?
Yani bu sefer yanılmak istemiyorum.
Çok erken biliyorum fakat seviyorum tanrım sanırım cidden seviyorum!
Bildiğin seviyorum galiba.
Utanıyorum!

Al buda şarkı;
http://fizy.com/#s/3wkml6

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder